Gerçek Satanistler gizleniyor

 

Goethe, Faust adlı romanında ruhunu şeytana satan Dr Faustun öyküsünü anlatır. Faust dünyada yapmak istediklerine mıkabil, ahiret hayatını şeytana (Mefisto) teslim edecektir. Sonrası modern insanın yaşadığı bunalımdan farksızdır.Cehennem yahut sonsuz yokluk düşüncesi benliğini kemirmektir.Yokluktan kurtuluş yolunu Sarteri`nin Varoluşculuğun`da arayan matertalizm ise, izleyicilerine ancak bunaltı ve iğrenme sunabildi. Bunlarla bunalımdan şifa bulması mümkün olmayan Avrupa sonunda çareyi maneviyata yönelmekte buldu. Tedavi için ne kadar geç kaldıkları bilinmez; ama artık midelerini bulandıran kaseyi çoktan bizim önümüze sürmüşlerdi. Şimdi de, biz aynı iç gıcıklayıcı süreci yaşıyoruz. Bazılarımız bir çanağın üzerine eğilmiş, üstelik geri duranları küçümseyerek doyumsuz bir iştahla hala kaşık sallıyor. Toplum sağlığını bozanlar, hastalanmasına sebep oldukları gündeme gelince ortalığı velveleye vererek suç bastırıyorlar. Şimdi buldukları suçlu "Satanisler." Neredeyse gençleri tehdir eden en kaçınılmaz tehlike onlar. Halbuki onlar, kokuşmuş atıktan belkide tiksinerek kurtulmaya çalışan birkaç çaresiz genç.. Şehribanç`ı "kulaklara kötülük fısıldayan" şeytana kurban eden arkadaşları, belalara musibetlere davetiye çıkaran büyüklerini uyarmak ve şerri engellemek niyetindeydiler. Arkadaşları iyi ile kötünün farkında olmayabilirlerdi; ama onlara böyle şeytani planları öğreten büyükleri değilmiydi ?

Seyhan Anadolu Lisesi öğrencisi 16 yaşındaki Pınar, kendisini intihara sürükleyen düşüncelerini kader arkadaşı gülceye "Bence ölümün ne olacağı belli; ama ölümden sonra ne olacağı bilinmeyen. İşte o bilinmeyen, beni kendine çeken." Diyerek kaleme alıyor. Haftanın suçlusu satanistler olunca , basınımız bunun faturasını da o adrese kesiyor. Böylece asıl suçlular görkemli plazaların, sarayların, muhkem köşklerin ardında gizlenebiliyorlar.Oysa Gülce`lerin, Pınar`ların, Şehriban`ların .... evlerinde, okullarında, sokakta her köşe başını bir Mefisto (Şeytan) tutmuş, ruhunu kendine satması için türlü yalanlarla aklını çelmeye çalışmıyormuydu? İnsanların beynine kelepçe vurmaya çalışan , saçından sakalından ve başörtüsünden dolayı okumasına bile izin vermeyen o köşe başlarını tutmuş Ayşelerin , Pınarların anne ve babaları değilmiydi. Medyamız hergün dehşet ve vahşet manzaraları ile bakışları bulandırıp, ruhlarında ki güzellikleri söndürüp insanları katle ve tecavüze sevk etmiyormuydu. Aynı medya Amerikadaki okulda 10 yaşındaki çocuğun bir filmden etkilenip 5 arkadaşını keserek öldürdüğünü yazıyor ve gösteriyor, sonrada o filmleri çocuklara izlettirmiyormuydu?

Ana babaları yavrularını anlamıyor, öğretmenleri öğrencileriyle ilgilenmek yerine öğretmen evlerinde pişpirik oynuyor, topyekün sistem gelecekleri adına onlara moral verecek iyilikler sunmuyordu. Sanki, her şey gittikçe berbatlaşıyor, her taraftan nahoş kokular yükseliyordu. Tarifini yapmakta zorlandığımız ancak oy birliği ile günah keçisi seçtiğimiz "sistemi" nedense tarih mahkemesine çıkartamıyoruz. Belki kendimizi ve geçmişimizi yargılamaktan korkuyoruz. Sıra suçlu aramaya gelince sokağa düşmüş üç beş zavallıyı toplayıp işin içerisinden sıyrılıyoruz. Evet polis görevini yapıyor. Fakat bataklıkta sivrisinek avlamak bizi bir kaç gün rahatlatır. Bataklığı besleyen kaynakları kurutmazsanız, sivrisinekler evrimleşerek ve güçlenerek kanınızı emmeye devam ederler. Ve .. Bataklığı kurutmak gibi bir niyette samimimiyiz? Önce bunun muhasebesini, özeleştirisini yapalım. Sonra "Kötülüğü durdurmak gayesiyle arkadaşlarını kurban veren gençlermi, yoksa masumiyet limitlerini henüz zorlayan çocuklara böylesi bir çevreyi reva görerek, ruhunu şeytana satan büyüklerimi daha satanist? sorusuna cevap arayalım. Şeytanın bıkmasını beklemek olmayacak duaya amin demekten farksız. Faust adaylarını mefistoların, satanların tasallutundan kurtarmak için elimizdeki en güçlü silah ise inanç ve sevgi. Birlikte yaşama sanatını herkese işleyebilme herkesi sevebilme yaradılanı yaradandan dolayı sevme gibi birliktelikler şeytanların aramıza sızmasına mani olacak en büyük ve sağlam zırhımız olmalıdır. Unutmayalımki Mefisyo ( şeytan ) Faustu yanlız kaldığı zaman etkisine almıştır.